de donde tú y yo dormimos,
entre nopales azules;
pitas azules y niños
que gritan vívidamente
si un muerto nubla el camino.
De aquí al cementerio, todo
es azul, dorado, límpido.
Cuatro pasos, y los muertos.
Cuatro pasos, y los vivos.
Límpido, azul y dorado,
se hace allí remoto el hijo.
Mezarlık yakınındaydı
Senin ve benim uyuduğumuz yerin,
Mavi bulutlar arasında;
Mavi ıslığı rüzgarın ve yaşam dolu çığlıkları çocukların
Patikada bir ölü bulutlara yükselirken.
Burda, mezarlıkta, her şey
Mavi, altın rengi, temiz.
Dört patika ve ölüler.
Dört patika ve yaşayanlar.
Temiz, mavi ve altın rengi,
Orda uzakta oğlum
Çeviri: Nilhan Coşkun
Eylül ayında, Miguel Hernandez hakkında kısa bir yazı yazmıştım. 30 Ekim şairin doğum günüymüş ve bu sene doğumunun 100.yılı. Merak ediyorum, Franco’nun veliaht olarak bıraktığı Juan Carlos hala İspanya kralıyken, ailesinin 2010’da İspanya yüksek mahkemesine yaptığı suçsuzluk ve iade-i itibar talebi sonuçlanacak mı? El Pais ulusal kütüphanede, Miguel Hernandez’in el yazmalarının bulunduğu bir sergi açıldığının haberini vermiş.
Hem iki şiiri ile 100. yaşında bir kez daha analım, hem de serginin görsellerini paylaşalım istedim.
Un cartón inexpresivo,
envuelto por los mesesen los rincones íntimos.
Un agua de distancia
quiero beber: gozar
un fondo de fantasma.
Un cartón me conmueve.
Un cartón me acompaña.
Anlatılamayan bir karton
Ayların gizli köşelerinden
Dönüp gelen
Uzaklığın suyu
İçilmek istenen: zevkle
Hayalin derinliklerinde
Bir karton bana dokunan
Bir karton bana eslik eden
Çeviri: Nilhan Coşkun
çok sevdiğim bir şair.. ve doğum günü 30 Eylül değil 30 Ekim.. Yani bugün....
YanıtlaSilDüzeltme için çok teşekkür ederim. Umuyorum, gelecekteki yazılarda, başka şiirlerini de çevirip paylaşabileceğim.
YanıtlaSilSevgiler