Jose Saramago, hayalle ideallerin/gerçeklerin/soruların harmanladığı öykülerin anlatıcısı, düşünen yazan ve çok güzel gülen sevgili yazarım.
87 yıllık bir ömre, yazmaya uzun süreli bir ara verişe rağmen sığdırılan onlarca kitap, gazete ve dergi yazısı. Şanlıyız pek çok kitabı, özellikle son yıllarda nerdeyse Portekizce ve İspanyolca basımlarıyla eş zamanlı olarak, Türkçeye çevrildi. Bu yazıda her yerde bulabileceğiniz hayat hikayesini değil, ölümünden sonra hakkında yazılan yazılardan seçtiklerimi paylaşmak istiyorum. Maalesef her yazının tamamını değil, ancak küçük bir bölümünü İspanyolca’dan çevirebildim, ancak ilgilenenler için kaynak linkleri ekledim.
Yine ilgilenenler için, Silvia Lemus’un Mayıs 2003 yılında, Meksika TV si Kanal 22 de yayınlanan “Tratos y Retratos” programında Jose Saramago ile yaptığı söyleşinin videosuna bu linkten ulaşabilirsiniz: http://www.elboomeran.com/video/146/jose-saramago/
23 Ağustos 2010 da Jose Saramago Vakfı tarafından bloguna eklenen yazısında, neden sürekli yazdığını anlatıyor.
Bir İnsanlık Hipotezi
İnsanın hikayesi belki de bizi insanlığa ulaştıracak en büyük harekettir. Belki de bu en yüksek ütopyaya, insanın insanlığa saygı duyduğu yere bir gün ulaşacağımız bir insanlık hipotezinden daha fazlası değildir. Körlük üzerine denememde de yazdığım gibi, kendime ve okuyuculara soruyorum, ya yaşadığımız bu hayatı yaşamaya devam edeceksek, ya payımıza düşen daha az zalim, daha az aşağılayıcı ve daha az işkenceli bir yaşam şekli daha yoksa.
“Ya bundan daha az zalim bir yaşam şekli varsa, bilmek için yazdım.” “Lanzarote’nin Sesi”, Lanzorate, 25 Haziran 1996. Not: Lanzarote, Atlantik Okyanusunda, Kanarya Adaları grubunda bir İspanyol adası.
Saramago ile ilgili yazılanları paylaşmaya yarın devam edeceğim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder