26 Kasım 2010 Cuma

hayata aşık olmanın tam sırası


Şiddetli burulma ve titremeyle başlayıp, yeterince dikkatimi çektiğine karar verince uysallaşan mide ağrım, üç günün sonunda geldiği gibi aniden gitti. Bu sabah, bulantı hissi yerine açlık hissiyle uyanınca, üç gün aralıksız hıçkırıyormuşum da birden hıçkırığım durmuş gibi hissettim. Şaşkın ve keyifli…

Ne ince belli bardakta taze demlenmiş çay, ne çikolatalı yumuşacık browni kek, ne pilav üstü kuru fasulye, ne sütlü tatlı… Bu defa midemi fena gücendirmişim, üç koca gün boyunca kuru ekmekle suya talim ettim. İnsanın canının yemek çekmesi, yediği yemekten tat alması ne büyük nimetmiş, hatırladım. Herşeyin değeri yokluğunda anlaşılır ya, midemin değeri de küslüğünde anlaşılmış oldu.

Güne, ağrısız sızısız, elim kolum aklım fikrim midem gözüm yerinde uyanmanın keyfiyle başladım. Sanırsınız şenlik günü! Bakışım değişince baktığım da değişiyor. Öndeki arabanın arka camında beş yaşlarında bir oğlan çocuğu, ne güzel bakıyor. Göz göze geliyoruz, arka koltuğa dayadığı elini kaldırmadan, sadece sol elinin parmaklarını oynatarak bana el sallıyor. Gülümsüyorum. Koltuktan kaldırıp sallıyor elini, ben de sallıyorum. Yol ayrımında o sağa ben sola dönüyoruz. Gülümsüyor, el sallıyorum. Arabanın camını açıyorum, sabah serinliği, ne güzel.

Rüzgara takılıp, trafiği fark etmeden ofise geldim. Tam aşk havası... İnsana, kediye, rüzgara, akla, gülüşe, bulutlara, kalbe, serçeye, ışığa, mideye, ez cümle hayata aşık olmanın tam sırası...

Buz Gibi

Aşk iyidir bak
Duyumunu artırır insanın
Hele don gömlek sabahları
Tıraş olacağını duyarsın
Yeni gömleğini giyeceğin gelir
Bir yeni biçim eklersin insan olacağa
Masaya, merdivene, aynalı dolaba
Derken ardından şıpın işi bir kahvaltı
Amanın dersin bu ne delice gidiş
Paldır küldür açar mıydı fıstık ağacı
Ispinoz düşünür müydü
Deli olan kaşınır mıydı
Kolların upuzun Walt Whitman'ı okumaktan
Ağzın desen bir karış açık
Sokaklar yok mu, o sokaklar
Önce bir yeşile işkilli
Evlerde büyümeler, alıp başını gitmeler olacak
Kızıp duracaksın üstüne başına konan toza
...
Hey gidi duyumuna yandığımın dünyası
Alıp vereceğin olacak ille
Aşk maşk buz gibi yaşayacaksın.
                           Edip Cansever
                          (Yercekimli Karanfil)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder