3 Şubat 2011 Perşembe

Mısır


“Güneş Tanrısı ile Fırtına Tanrısı, benim tanrılarım ve kardeşimin tanrıları bizim güzel barışımızı gümüş tablet üzerinde sulh temini için yarattığımız güzel ilişkiye uygun olarak, bizim güzel kardeşliğimizi aramızda sonsuza dek geliştirsinler”*


Mısır halkı silkiniyor. Tunus’ta, gençlerin tutuşturduğu “Hayatım bana aittir, daha fazla sömürmene izin vermeyeceğim!” ateşi, çok sürmedi mutlakiyetle yönetilen Mısır’ın gençlerini sardı. Gençlerin enerjisi ve yaşama tutunma gücü, diktatörlerin yıllardır omuzlarından inmediği orta yaş ve üstü Mısırlılara yayıldı. Milyonlarca Mısır’lı devrim için, özgürlük ve adalet için günlerdir sokaklarda. Saltanatın, iktidarın gücü insana herşeyi görmezden geleceği bir hırs veriyor sanırım. Mübarek’de başkaldırıya “gitmeyeceğim, bu topraklarda öleceğim” diye karşılık verdi. Umuyordum ki, halktan insanların oluşturduğu ordu ve güvenlik güçleri, açgözlü iktidarın isteğine uyup halkın karşısında değil, onurluca yanında olsun. Ama ne yazık ki, az veya çok, güç, bir insana verildi mi, sahip olanı zalimleştiriyor. Şimdi Tahrir Meydanında kan, ölüm, savaş, isyan, sindirme, şiddet var. Korkuyorum. Tiananmen Meydanını hatırlıyorum.

Benim için Mısır Ramses ve Puduhepa’nın büyülü ülkesiydi. Nil nehrinin ve Piramitlerin besleyip koruduğu, bereketli, aydınlık, törensel topraklar... Hattuşa kralı III. Hattuşili’nin dönemdaşı Ramses’le savaşı, barışı ve dünyanın en eski yazılı anlaşması sayılan, orijinal tabletin iki metre boyundaki bakır kopyası New York Birleşmiş Milletler binasının girişine yerleştirilen Kadeş Anlaşması; papirüslerin üstünde akıp giden resim yazıları; kölelerin emeği ve zulümle yükselen piramitler; İskenderiye kütüphanesinin (1)muhteşemliği ve cahilce yok edilişiydi. Parlayan ve acı çeken... 2002 yılının Ağustos sıcağında, üç günlük bir iş gezisi için gittim Mısır’a. Şehri görmeye fırsat bulunamayan, ofislerde toplantılarla geçen iş gezilerindendi. Piramitlerin içine giremedim, sadece gece muhteşem bir dolunay eşliğinde, kahvemi içerken, piramitlerdeki turistik ışık gösterisini izleyebildim. Kahire arkeoloji müzesini gezerken hissettiğim heyecanı hatırlıyorum, nihayet antik Mısır, kitaplardan çıkıp gözlerimin önüne serilmişti işte. Ve elbette Nil, kıyısında uyuduğum, nemini, kokusunu duyduğum, yaşam veren kutsal ırmak... Kahire’de Nil’in iki yanından geçen cadde sabaha kadar hayat doludur. İnsanlar, gruplar halinde, bir şeyler atıştırıp, sohbet ederek, keyifle turlarlar. Gerçi sadece burası değil, Kahire’de her yer kalabalıktı, herkes konuşkandı, hep bir hareket vardı. Bu şehir, iş gezisi arasına sıkıştırılarak gezilemeyecek kadar genişti. Hem, İskenderiye’nin sokaklarında saatlerce kaybolmak isterken, sadece Akdeniz’in mavisine bakarak hızlıca yemek yemiş, uçağa yetişmek için gerisin geri dönmüştüm. İçinden geçip gitmek için değil, durup bakmak için tekrar gelmeliydim. Arayı fazla açmadan geri dönmeliydim Nil’in kıyısına. Dokuz yıl geçmiş. Şimdi Mısır silkiniyor.

Bizim medyadan değil de, uluslararası medyadan –özellikle El Cezire hızlı ve detaylı bilgilendiriyor- ve internetteki sitelerden takip ediyorsanız, silkinmenin gürültüsünü duymamış olamazsınız. İnsanların hayatlarına sahip çıkmak için bir araya gelmeleri heyecan verici. Diliyorum, Mısır özgür ve adaletle yaşayacağı günlere evrilir; diliyorum insanlar “Mübarek gitsin de...” derken istemedikleri bir başkasına gelsin demiş olmazlar.

*Hitit Çağında Anadolu kitabından, Mısır firavunu II. Ramses’in Hitit kralı III. Hattuşili’ye gönderdiği uluslar arası Mısır-Hitit Anlaşması ile ilgili mektup, Sedat Alp (Tübitak Yayınları)

(1)İskenderiye Kütüphanesi, M.Ö. 3. yüzyılın başlarında Mısır'ın İskenderiye kentinde Ptolemaios hanedanı tarafından kurulmuş olan antik kütüphane. İskenderiye Müzesi olarak bilinen araştırma enstitüsünün bir bölümü olarak inşa edildi.İnsanlık tarihinde meydana getirilmiş önemli eserlerden biridir. Eski kaynaklar, burada 150 bin cilt el yazması eserin toplandığını kaydeder (Wikipedia)

Görseller: www.istanbularkeoloji.gov.tr ve Google Image


Sevgili Okuyucular

Bloğumuz taşınmıştır. Yeni yazılara http://www.rengarenkvesiyah.com/ adresinden ulaşabilirsiniz.
Görüşmek üzere..





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder