12 Kasım 2010 Cuma

Nazan Öncel

Bazı şarkıcılar var, duyduğum her yerde dinlediğim, şarkılarının sözleri dilime dolanan, müptelası olmadan sevdiğim. Kendilerine has bir tarzları vardır, biraz arıza, biraz melankolik. Nazan Öncel bunlardan biri... Şarkılarındaki gündelik cümleleri, neşeli kahroluşları, fıkırdayarak söylenmeleri seviyorum.

On günlük tatil öncesi, ruhum çoktan aldı başını güneşli sahillerde yürüyor. Hadi hem eski günleri analım, hem neşemizi bulalım.

“Gitme kal bu şehirde”, Kızılay’dan kalkan son ODTU dolmuşlarına yürüyen, duygularını otlar, yıldızlar ve yollar üstüne yapılan geyiğin arasına saklayan iki kişi için:

“Güz yaprakları düştü
Gazeller oldu
Bulut indi yeryüzüne
Sevdalı oldu
Bir avuntu biraz keder
Böyle bize neler oldu
Bu ayrılık bir de hasret
Çekilmez oldu
Ay karanlık hep karanlık
Yüzün bize döner oldu
Bir ihtimal daha vardı
Felaket oldu
Gitme gitme gitme kal bu şehirde
Gitme gitme yazık olur bize”



“Hokka” geride kalanlar için :

“Köfte dudaklarını
Hokka gibi ağzını
Lokma lokma her yanını
Öpsem yeniden dönsen köşeden
Serçe parmağını
Fıstık yanaklarını
Lokma lokma her yanını
Öpsem yeniden dönsen köşeden”






“Hay hay” hayata buyur edilenler ve edilecekler için :
Dinleyin : http://fizy.com/#s/1airpg
"O senin neyin olur derlerse
Gülüm olur, balım olur diyeceğim
O senin nein olur derlerse
Sevgilim sevgilim diyeceğim
O benim kalbimi isterse
Seve seve veririm diyeceğim


Kedisini, köpeğini, dolaptaki ceketini, pabucunu,
terliğini, duvardaki resmi


Ne varsa alsın
Toplasın gelsin
Benim için gelsin
İsterse kalsın"







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder