5 Temmuz 2010 Pazartesi

Yaşama Baktığımız Yer (1)

 " Herkesin hareketi bulunduğu durağa uygundur : herkes herşeyi, kendi varlık çevresinde görür. Mavi cam güneşi mavi gözterir, kırmızı cam kırmızı. Fakat camlar renklerden arınır da beyaz olursa, beyaz cam bütün öbür camlardan daha doğru söyler, onlara baş kesilir." Mesnevi
Ne doğduğumuz zamanı, ne aileyi, ne de ülkeyi seçebiliyoruz. Ve seçemediğimiz bu şeyler, algımızı, doğrularımızı, korkularımızı, hayatta durduğumuz yeri ve kim olduğumuzu belirliyor. Kimi yerde kültür, kimi yerde töre, kimi zaman toplum kuralları, illa ki aile terbiyesi deniyor. Kimimiz kapıyı açıp bunların bizim için doğal değerler/tanımlar/kurallar olduğunu kabul ediyoruz; kimimiz kapıyı açtığının hatta bir kapının olduğunun bile farkında olmuyor; kimimiz kapıyı açmayız diye inatlaşıyoruz o zaman "evirip çevirip hayatını yerle bir eder o kapıyı açmayı biliriz" diyen bir ses duyuyoruz.
İçine doğduğumuz bu dünyada doğa kuralları hariç (ki burda da bildiklerimizle sınırlıyız), hemen herşey algımız değiştiği an değişmez mi? Algımızsa, bazen fiziksel olarak durduğumuz yeri değiştirince bile değişebiliyor. Mesela, telaş içinde otobüsten inip, vapura yetişmeye çalışırken bir an dursak ve başımızı kaldırıp gökyüzüne baksak; veya birden arkamızı dönsek ve koştururken sırtını gördüğümüz insanların yüzlerine baksak, üstümüze doğru koşturan kalabalığı fark etsek ve o kalabalığın içinde kendimizi, bir şeyin değiştiğini hissetmez miyiz?
Kadın / erkek olmak diye bize öğretilen kuralları düşünüyorum. Erkek bebeğe mavi, kız bebeğe pembe kıyafetle başlayan; erkek adam ve hanım hanımcık kız tanımları ile devam eden; erkeklerin/kadınların yapabileceği ve yapamayacağı şeyleri kapsayan kuralları. Sonra derlenip toplanıp kadına koskocaman bir yük olarak yüklenen, sadece kadının cinselliğine indirgenen "namus" u oluşturan kuralları. Kılıfına uydurup çalmayı çırpmayı, yolsuzluğu, ahlaksızlığı "namus"suzluk saymayan, erkek cinselliğini "namus"a dahil etmeyen kuralları. Sadece fiziksel olarak yer değiştirmenin değiştiremeyeceği, ruhun ve aklın da "insan" olmaya doğru yer evrilmesi ile değişebilecek kuralları.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder