22 Ocak 2011 Cumartesi

"anlat birer birer tut ellerimden"

Sevgili Okuyucular
Bloğumuz taşınmıştır. Yeni yazılara http://www.rengarenkvesiyah.com/ adresinden ulaşabilirsiniz.
Görüşmek üzere..




“Kim bilir neler neler geçti başından
Kimse böyle yalnız olamaz
Anlat birer birer tut ellerimden
Kimse böyle küskün olamaz”*

Hatıra fotoğraflarımızı siyah beyaz çektirmiyoruz. Dijital teknoloji çağında olduğumuz için, renkli film de kullanmıyoruz. Artık mektuplarımızı, sohbetlerimizi, aşklarımızı, anılarımızı ve fotoğraflarımızı sanal ortamda saklıyoruz. Kâğıt israfından kurtulduk, bedenlerimizi sanal ortama taşımayı da başarırsak, Tamtasarrufludijitalteknolojiçağı’na geçmiş olacağız. Çocukluğumda evin hazinesi bellediğim fotoğraf kutularını önüme alıp hayal kurmayı çok severdim. Şimdiyse e-postalarla gidip gelen fotoğraflarım, bilgisayar ekranında sararıyor.


“Her bahar öncesinde
Kardelene dönüşmeyi
Kopmayı koparılmayı anlat”*

Ama, gündelik hayatı bilgisayarsız ve internetsiz düşünemeyen biri olarak, dijital teknolojilere haksızlık da etmek istemem. Hele de bu hafta Vivian Maier’in muhteşem siyah beyaz fotoğraflarıyla beni  tanıştırmışken. Bin dokuz yüzlerin ortasında, Şikago’da yaşayan insanlardan şimdiye yansıyan anılar... Yaşamın hiçliği içinde süreklilik… Çekilip saklanan yüz binden fazla fotoğrafla birlikte yeniden hayata dönmek. Bedensiz, siyah beyaz, etkileyici bir dönüş…

Saat 01.35. Sanal dünyada bir fotoğraf kutusu açıyorum. Ben ona Şebnem Ferah dinletirken, Vivian Maier de bana Şikago’yu gezdiriyor.



“Karanlıkla dans etmeyi
Sonra ölmeye yatmayı
Kahpe dünyayı anlat”*


*Şebnem Ferah’ın “Yalnız” şarkısını dinlemek için:

Görseller: Google Image

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder