6 Ocak 2011 Perşembe

Baudelaire'den

Sevgili Okuyucular

Bloğumuz taşınmıştır. Yeni yazılara http://www.rengarenkvesiyah.com/ adresinden ulaşabilirsiniz.
Görüşmek üzere..




PENCERELER
“Dışarıdan, açık bir pencereden içeriye bakan kişi, kapalı bir pencereye bakanın gördüğü kadarını göremez hiçbir zaman. Bir mumla aydınlanmış bir pencereden daha derin, daha gizemli, daha verimli, daha karanlık, daha göz kamaştırıcı nesne yoktur. Güneş altında görülen şey bir cam ardında olup biten kadar ilginç değildir hiçbir zaman. Bu karanlık ya da ışıklı delikte yaşam yaşar, yaşam düşe dalar, yaşam acı çeker.

Çatıların dalgaları ötesinde, yüzü şimdiden kırışmış, her zaman bir şey üzerine eğilen, hiç dışarı çıkmayan, olgun, yoksul bir kadın görüyorum. Yüzüyle, giysisiyle, hemen hemen hiçbir şeyle, bu kadının öyküsünü, daha doğrusu masalını yeniden kurdum, bazı bazı ağlayarak anlatıyorum kendi kendime.

Zavallı bir yaşlı adam olsaydı, onun masalını da aynı kolaylıkla kurardım.

Sonra, kendimden başkalarında yaşadığım, kendimden başkalarında acı çektiğim için gururla yatıyorum.

“Bu masalın doğruluğuna güveniyor musun?” diyeceksiniz belki. Yaşamama, var olduğumu ve ne olduğumu duymamaya yardım ettikten sonra, dışımdaki gerçeğin ne olup ne olmadığı vız gelir bana.”

Kaynak: PARİS SIKINTISI, Charles Pierre Baudelaire; Çeviri: Tahsin Yücel (Adam Yayınları)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder