27 Ocak 2011 Perşembe

insan doğası ya da öğrenilen davranışlar

Sevgili Okuyucular

Bloğumuz taşınmıştır. Yeni yazılara http://www.rengarenkvesiyah.com/ adresinden ulaşabilirsiniz.
Görüşmek üzere..




“Doğru yol gergin bir ip boyunca gider; yükseğe değil de, hemen yerin üzerine gerilmiştir bu ip. Üzerinde yürünmek değil de insanı çelmelemek içindir sanki.”*

İnsan davranışında bir şeyi açıklayamadığımızda, aklımız almadığında, tartışmayı muğlak zemine çekmek için ya da kolayımıza geldiğinden, sık sık, olan şeyin insanın doğası gereği olduğunu söyleriz. Omuzlarımızı kaldırıp, ellerimizi çaresizce yana açarak, yüzümüze “yani” ifadesini yerleştirdikten sonra, kabullenmenin verdiği rahatlıkla: “İnsanın doğasında var”, “Bu erkeğin genlerinde olan bir şey”, “Kadınların yaratılışı böyle”, “Anne çocuk/karı koca/baba çocuk/erkek kadın ilişkisinin doğası gereği”, “Onun da doğası bu” deriz. Uçmanın kuşun doğasında olması gibi vazgeçilmez bir şey midir bu yapılan, yoksa öğrenilen/öğretilen bir davranış mıdır? Doğumla birlikte, anne karnının korunaklı sıvısından kurallar denizine akıyoruz. Denizi tek gerçek, kurallarını doğamız bellememiz bundan olsa gerek. Mesela öldürmek ve şiddet gerçekten yaradılışında mıdır insanın? Yoksa, “İnsan dediğin, kendince bir sebep bulur/bulmasa da olur, insan öldürür. Adem’in oğulları Habil’le Kabil’den yani ta başlangıçtan beri, yani doğası gereği” masalları insanın yaptığı kötülüğe bulduğu kılıf mıdır?

Siz içinizdeki kötülüğün genetik şifrenizde yazılı olduğuna inanıyor musunuz? Biri sorduğunda değil, kendinize sorduğunuzda buna ne cevap veriyorsunuz? Kötülük gibi cesaret de öğrenilir kanımca. İnsan, kolaya kaçmayı, genele uymayı, gözünü kapatıp susmayı da seçebilir; kendiyle/etrafıyla uğraşmayı, doğru olanı kaç kişinin arkasında durduğuna bakmadan söylemeyi, olanı biteni görmeyi de.


“Kötü olmak asla bağışlanmaz ama kötü olan yaptığı kötülüğü bilirse bu da bir meziyettir ve en iğrenç olanı aptalca kötülük yapmaktır.”*

*Franz Kafka



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder