7 Eylül 2010 Salı

Göğe Bakma Durağı

Gökyüzünü, maviyi, martıları ve yıldızları seyretmeyi sevenlerden misiniz; ya da sabah yüzünü bile yıkamadan, ilk iş camı açıp hava nasıl diye bakanlardan? Nerdeyse gökyüzünden ne gelse kabulum diyenlerden... Yağmuru, karı, güneşi, gün batımının turuncusarısını, gün doğumunun siyahtan lacivertmaviye dönüşünü, yağmur öncesinin koyu grisini, karın buzmavisini, ayın batmadan önceki kocaman halini sevenlerden... Hani içi sıkılsa, karnı ağrısa, aşık olsa, işler ters gitse, keyfi yerindeyse, ağlasa, sarhoş olsa gökyüzüne bakmak isteyenlerden... İlla ki sırtını toprağa verip, gökyüzüyle muhabbet edenlerden... O zaman, hadi, ne yapıyorsak bırakalım, göğe bakalım, hepimiz. Dünyanın hangi şehrindeysen, durma kendini hatırlat, durma göğe bakalım.

Göğe Bakma Durağı
İkimiz birden sevinebiliriz göğe bakalım
Şu kaçamak ışıklardan şu şeker kamışlarından
Bebe dişlerinden güneşlerden yaban otlarından
Durmadan harcadığım şu gözlerimi al kurtar
Şu aranıp duran korkak ellerimi tut
Bu evleri atla bu evleri de bunları da
Göğe bakalım

Falanca durağa şimdi geliriz göğe bakalım
İnecek var deriz otobüs durur ineriz
Bu karanlık böyle iyi aferin Tanrıya
Herkes uyusun iyi oluyor hoşlanıyorum
Hırsızlar polisler açlar toklar uyusun
Herkes uyusun bir seni uyutmam birde ben uyumam
Herkes yokken biz oluruz biz uyumıyalım
Nasıl olsa sarhoşuz nasıl olsa öpüşürüz sokaklarda
Beni bırak göğe bakalım

Senin bu ellerinde ne var bilmiyorum göğe bakalım
Tuttukça güçleniyorum kalabalık oluyorum
Bu senin eski zaman gözlerin yalnız gibi ağaçlar gibi
Sularım ısınsın diye bakıyorum ısınıyor
Seni aldım bu sunturlu yere getirdim
Sayısız penceren vardı bir bir kapattım
Bana dönesin diye bir bir kapattım
Şimdi otobüs gelir biner gideriz
Dönmiyeceğimiz bir yer beğen başka türlüsü güç
Bir ellerin bir ellerim yeter belliyelim yetsin
Seni aldım bana ayırdım durma kendini hatırlat
Durma kendini hatırlat
Durma göğe bakalım
                                        Turgut Uyar

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder